22 Aralık 2018 Cumartesi

Tree With Deep Roots / Bboori Gipeun Namoo / 뿌리깊은 나무


Bu diziyi daha önce görmüstüm ama nedense izlemek aklıma gelmemişti:) Tarihi Kore Dizi/Film hastası olan babam sayesinde Netflix'te görüp izlemeye karar verdik. Netflix cidden kurtarıcı durumda bu aralar hayatımda:)

Öncelikle dizi hakkında belirtmeliyim ki kadrosu muhteşem. Adeta dizide yok yok o derece. Dövüş sahneleri ise her zamanki gibi başarili:)


Konusu ise 1400lü yıllarin sonlarina doğru Joseon'da başta bulunan Kral Lee Do'nun tahtı oğluna devreder fakat ipleri bırakmaz. Babası ile mücadeleye giren yeni Kral Yi Do, babasının sert kurallarına karşin daha yumuşak, sorunları kan ile degil anlaşarak halletmeyi amaçlar. Bu arada halkına yeni bir alfabe kazandırmayı amaçlar fakat bu amacı devlet düşmanı gizli bir örgüt olan "Gizli Kökler'in hoşuna gitmez.

Başta dedigim gibi dizide yok yok şöyle ki kral Yi Do'nun gençliğini Song Joong Ki canlandırıyor. Yaşlı halini ise Han Suk Kyu.
Dizinin başrolü Jang Hyuk ama bana kalırsa Cho Jin Woong çünkü kendisini pek severim ne yalan söyleyeyim😅 

Şekil:A 


Dizi için en ufak bir eleştirim yok çünkü ayıla bayıla izledim:) gerci babam sonlara doğru vurdu, kaçtı, uçtu olmayınca sıkıldı ama ben soğuk savaşları da severim neyse ki 😅 
Neyse uzun lafın kısası tarihi dizi izlemeyi seviyorsanız ve izleyecek dizi ariyorsanız bir dakika bile durmayın izleyin derim:) 

Görüşmek üzere👋



How to Steal a Dog / Gaereul Hoomchineun Wanbyeokhan Bangbub / 개를 훔치는 완벽한 방법


Ne zamandır film izlemiyordum. Yok hangi filmi izleyeceğim, yok nereden indireceğim diye düşünürken Netflix yine koştu imdadıma:)
Dedim sert bir film olmasın hem elimdeki işi halledeyim hem de bir yandan film izleyeyim dedim ve bu sevimli filmi tercih ettim.

Filmin konusu ise şöyle;
Minik Ji Soo'nun babası evi terk etmiştir. Babanın yokluğunda ise anneleri ile parasızliktan çocukları ile minibuslerinde yaşamak zorunda kalırlar. Minik Ji Soo ise bu evsizliğe son vermek için bir plan yapar; Köpek kaçırıp ödül parası ile ev almak:)

Film konusundan da anlaşilacağı uzere cerezlik dediğimiz türden. Oyle entrika yok çocuk macerası var. Öyle sevimli bir film. Hem hüzünlendirip hem de tebessüm ettiren.
Ben sevdim. Bu tarz film arıyorsanız tavsiye olur:)

Görüşmek üzere👋

6 Aralık 2018 Perşembe

Welcome to Waikiki /  Eulachacha Waikiki / 으라차차 와이키키


İşlerim o kadar yogun ki, izlediklerimi şuraya not etmeyi unutuyorum. Neyse geç olsun güç olmasın diyerekten mevzuya giriyorum.

2018'in sonuna geldigimiz şu günlerde her sene sonu yaptigim "Best of" serisi icin senenin gözüme kestirdiğim dizilerini sirasıyla elden gecirmeye çalışıyorum. Welcome to Waikiki de bu dizilerden biriydi. 
Bu diziyi izlerken gerci gülmekten izleyemedigim zamanlar oldu:)) iyi ki hafta hafta izlememisim de bitince izlemişim dedim. Dizi o kadar eğlenceli ki hic bir bölüm sıkıcı degildi. Konular ve karakterler ilgi çekiciydi.
Neredeyse tüm karakterleri sevip bağrima bastım diyebilirim:))
Dizinin konusuna gelince; Waikiki pansiyonu işleten 3 karakter bir gün pansiyonda bir bebek bulurlar. Bebegin ailesini ararlarken annesi çikagelir ve birbirinden komik olaylar seriveni baslar.
Ben şahsen diziye bayıldım. Kesinlikle senenin en iyilerinden:) eger eglenceli bir şeyler olsun da izleyelim diyorsaniz kesinlikle tavsiyemdir. Izleyin:)

Diziyi izlerken bloga yazacaklarimi kurguladim hep "aa şunu da yazayım aaa bunu da yazayım." Dedim ama yine kısa kesiyorum. Korkarim yakında "bu diziyi izledim. İzleyin!" Diye not düsüp geçiştirmem😂😂

Görüşmek üzere👋

20 Kasım 2018 Salı

The Ghost Detective / Today's Private Investigator /오늘의 탐정


Sonunda bu da mı olacaktı a dostlar?! Bunu da mı görecektim😑 İzlediğim bir filmi ya da diziyi ayıla bayıla şuracıkta biriktiren ben, yogunluktan izlediğim şu diziyi paylaşmayı, yorumlamayı unutmuşum😑 Daniel Choi duysa "Andue! Baldoandue!" diye bağırırdı yeminle heheh.
Neyse umarım bir daha olmaz diyerekten geçeyim dizimize...

Öncelikle dizi bir Daniel Choi dizisi diye başlarmışım hehe velhasil oyle de başlamış oldum^^  Her neyse...

Basta dizinin konusunu ozet geceyim; Dizide bir dedektiflik bürosunda çalısan bir dedektif iş üzerinde calisirken saldiriya ugrar ve hayalet olarak geri döner. Hayalet haliyle de sucluyu yakalamaya calisir.
(Spoiler vermeyeyim diye ne cektim be😅)

Dizinin teması korku/gerilim. Ama The Guest ile kıyaslayınca öyle aşırı korkunçluklar yok:) 
Bırakın korkunçluğu Guest'in yaninda komik bile kaliyor. Komikligin yaninda absurdlükler de fazlasıyla mevcut. 
Tamam, dizi konusu itibariyle absurd olabilir ama bunun da bir sınırı olmalı. Misal Guest'de( Aynı zamanda yayınlandıklari icin haliyle kıyas yapıyorum.) Absurd bir diziydi ama mantiksizligi yüzümüze vurmuyordu. Ne tur mantıksızliktan bahsediyorsun diye soracak olursanız, ornek vereyim; Daniel Choi dizide bir hayaleti canlandiriyor ve bir sahnede kapı kolunu tutmaya calisiyor ama bir turlü kapıyı tutup acamiyor ama bunu denerken kafasiyla da kapıya vuruyor defalarca. Hadi bu sahnenin benim anlayamadigim bir mantikli aciklamasi vardir belki ama diger bir sahnede de hayalet olan Daniel Choi'nin kendi kendini kelepceleme sahnesini bana kimse aciklayamaz😑

Absurdluklar dışında dizinin yan karakterleri de sempatikti. Zaten sona doğru da yan karakterler götürdü diziyi diyebilirim:) Hatta itiraf edeyim; son 3 bölümü ite kaka final boĺumunü de sararak izledim.🙈

Peki diziyi tavsiye eder misin derseniz de; Eğer eğlencelik olsun mantiği boşver derseniz tavsiye ederim. Tam çerezlik:)

7 Kasım 2018 Çarşamba

Thirty But Seventeen / Still 17 / 서른이지만 열일곱입니다


Bu diziden bahsetmeye başlamadan evvel peşin peşin senenin en ponçik dizisi olduğunu belirteyim. Gerci şu Waikiki'yi henüz izlemedim ama bu çift çok ponçik bu yüzden de senenin en ponçik dizi budur diyebilirim:))
Peşin peşin konuşmaya başlamışken, peşinen dizinin konusunu da özet geçeyim; lise ögrencisi olan Gong Woo Jin, gönlünü keman hastası Seo Ri'ye kaptırır. Utancindan da Seo Ri'ye duygularindan bahsedemez. Tam Seo Ri'ye açılacakken elim bir kaza vuku bulur ve Seo Ri komaya, Gong Woo Jin de uzun yillar sürecek bir depresyona girer. Gel zaman git zaman sonra da Seo Ri komadan çıkıp gözlerini açtiginda artik 17 yaşında degil, 30 yaşındadır:) ve ikili kaderin tuhaf bir oyunu ile yeniden karsilasir nokta nokta nokta:)) nokta nokta noktalari da diziyi izlerseniz anlarsiniz😂 

Ben romantik komedi sevmezken bu dizi beni niye sardi bilmiyorum ama öyle bir sardi ki finali izlerken icim burkuldu. Neredeyse bütün karakterleri sevip, benimsedim. Belki de bundan dolayi ayrilmak zor geldi. Karakterlerden bahsetmisken, bir Jennifer karakteri var ki bayıldım:)

Neyse efem... Bu diziyi afiyetle gömün derim. Inanin çok tatli:)

Görüsmek üzere👋

Hand: The Guest / 손: The Guest


Uzun zaman oldu şuraya bir şeyler paylaşmayalı. Bu isteksizligimden değil, tamamen vakitsizliğimden dolayı oldu. Bende hazır firsat bulmuşum döküleyim dedim bende birikenleri:)
İlk tavsiye dizim başlık ve fotograftan da anlaşılacağı gibi The Guest.
Şimdi beni tanıyanlar bilir Kim Jae Wook hassasiyetim vardır:) ve tabi ki de Kim Jae Wook için şans verdim:) iyi de ettim. Yoksa böyle güzel bir korku/gerilim dizisini pas geçerdim. Gerçi dizi bir kac paylaşim önce paylaştigim The Wailing filmine de hayli benziyor ama rahatsiz etmiyor. Tamam ruh cıkarma ayinleri zaten mantiksiz bir olay olsa da bu mantiksizligi yüzünüze yüzünüze vurmuyor. Kendinizi kaptiriyorsunuz. Şahsen ben bazı bölümler hayli korktum. Belki evde yalnizken kuruntu yaptigimdandir bilmiyorum:))

Bu arada dizinin konusunu da özet geçeyim;
Dizi geçmiste başlıyor. Halk arasinda efsane olan Park II Doo birden kendini gösterir. Ardından sira sira cinayetler vuku bulmaya başlar. Bu travmatik cinayetlerden etkilenen üç çocuk büyürler ve Park II Doo'nun pesine düserler...
Bu arada dizinin ölümleri de etkileyici. Özelllikle bazı ölümler var ki Son Durak filmini aratmiyordu. Bunun dısında oyunculuklar ve efektler de gayet başariliydi.
Yani diyecegim o ki, yılın en iyi korku/gerilim dizisi. Yani şimdilik çünku bu türde diziler sıraya dizilmiş geliyor:))

Sıradaki paylaşıma kadar görüşmek üzere👋


13 Ekim 2018 Cumartesi

Mr Sunshine / Miseuteo Shunshain / 미스터 션샤인


Lee Byung Hun yeni dizi ile dönüyor haberleri yayıldıgında hayli heyecanlanmiştım. Simdiye kadar izleyebildigim tüm filmlerini zevkle izlemiş biri olarak beklentim de hayli büyük oldu. 
Velhasılkelam dizi başladı ama bu defa da benim zamanim dar oldugundan ötelemek zorunda kaldim. Neyse efem geç oldu ama öyle güzel oldu ki... Uzun zamandır tarihi dizi izlemeyen benim adeta kanıma karıştı.


Dizinin mevzusu Kore'nin Japonya tarafından işgal edilmesiyle, halkın bu işgale kendi imkanlarınca direnmelerini konu ediyor.
Dizide savaşın o kanlı ve soğuk yüzü haricinde miss gibi sıcacık aşk hikayeleri de yer alıyor ki Kore klişelerinden yine üç adam ve ücünün de aşık olduğu tek hatun...

Dizide başrol Lee Byun Hun ile Kim Tae Ri görunse de dizide bir çok başrol var. Başta Samuray Goo Dong Mae karakteri var ki özellikle takip ettigim bir karakter oldu.


Adam öyle de güzel oynamıs ki... Gerçi kendisine Love& Lies da fena sinir olmuştum ama unutturdu mübarek...:)


Ne aşktı be...

Neyse...

Dizide diğer bi severek takip ettigim karakter de Kudo Hina...


Bayıldım güclü karakterine... 

Neyse iste... Ben daha çok sey yazmak isterdim ama uzatmak istemiyorum cünkü spoiler vermekten korkuyorum:) 
Kesinlikle tavsiye edilecek bir dizi. Gerek gorsellik, gerek oyunculuk gerekse müzikler...
On numara beş yıldız. İzlemeyen çok şey kaçırır diyim ben size:)

Görüşmek üzere👋 


☆☆☆


☆☆☆










27 Eylül 2018 Perşembe

Come and Hug Me / Yiriwa Anajwoe / 이리와 안아줘


Ara verip ardından unuttuğum dizilerden olsun istemedim Come and Hug Me. Neden derseniz; senaryosu alışılmışın dışında, görüntü kalitesi on numara bir diziydi.
Dizinin ilk 4-5 bolumunu özellikle tavsiye ediyorum ki izleyin sonrası da gayet ilgi cekici.
Acımasız psikopat bir seri katil olan baba ve babanin zulmunun farkinda olan iki ogul...
Gerçekten gerilim sevdigimden midir bilmiyorum ama diziyi hayli severek izledim. Ozellikle seri katil olan babayı canlandiran Heo Jun Ho resmen döktürmüstü. Kendisini en son Rebel: Master of the Mask dizisinde haşhaşilerin başı olarak izlemiştim. Orada da çok başarılıydı. Dizinin diger basrollerine gelince Go Back Couple  ile kendini tanıtan Chang Ki Yong ile Misty'nin fettani Jin Ki Joo başroldeler. Kötu de bir iş çıkarmamislar ama nedense bana başka birileri oynasaydı dizi daha bi efsane olurdu gibi geliyor:) çünkü dizinin dram yönü cok ağır ve sanki ikisi zayıf kalmış. Öyle ki ikisinin çocuklugunu canlandıran oyuncular kat be kat daha iyi iş cıkarmişlar bence yani bana göre:))


Ama her sey bir yana bu diziyi cidden sevdim. Hatta bir sır vereyim; yari biraktigim için diziyi bi an evvel tamamlayip diger dizilerime geceyim diye, hiç etik bulmadigim sararak izleme yöntemiyle bitirmeyi tasarlamıstım ama uuu öyle bir sardi ki bir baktim finaldeyim:) Yani diyorum ki bu diziye bir şans verin. Her zaman gelmiyor böyle değişik diziler. Ya da bana denk gelmiyor^^

Görüşmek üzere👋



21 Eylül 2018 Cuma

Miss Korea / Miseukoria / 미스코리아


Baştan itirafta bulunayım; bu diziyi bu kadar seveceğimi tahmin etmemistim. Sebebine gelince, güzellik yarışmalarinin cidden ilgimi cekmemesi... 
Fakat, dizinin başrollerine olan sempatim ile başlayıvermiştim. Öyle de sevdim ki tam da özlediğim "eski Kore Dizileri" gibiydi..Demek ki neymiş önyargılı olmamak gerekiyormus^^ 
Neyse dönelim dizimize...
Dizide adından da anlaşılacağı gibi Miss Kore olmak yolunda çekilen cileleri, zorlukları, ortada dönen dolapları izlerken Bir yandan da  batmak üzere olan bir kozmetik firmasinin da ayakta durma çabalarini izliyoruz. Tabi arada seker mi şeker bir de aşk var ki hatta iki mi desem bilemedim hehehe
Yine spoiler vermeden konuyu kısa kesmeye çalısırken dizinin 2015 yapımı olduğunu ama dizinin hikayesinin 1986'dan başlayıp, 1997'ye kadar süren bir dönem dizisi oldugunu da belirtmek isterim. O yıllar Kore'de bir IMF krizi olmuş ki dizide sıkı bir IMF eleştirisi var:)
Mevzu harici dizinin oyuncu kadrosu da hayli başarılı. 
Diyeceğim o ki bu diziyi izleyin. Hatta kesinlikle izleyin. Hatta ve hatta mutlaka izleyin derim.

Görüşmek üzere👋

7 Eylül 2018 Cuma

I Have a Lover / Aeinitseoyo / 애인있어요


Büyük bir cesaretle giriştiğim I Have a lover maratonumu sonlandırmış bulunuyorum. Cesareti neden vurguladın diye soracak olursanız sebebi çoktu. Hemen sayayım peşin peşin...

1- Dizi hakkında çok fazla olumsuzluk vardı yorumlarda. (Sakın izlemeyin vakit kaybı vs gibi.)
2- Dizinin fazlasıyla sinir bozucu olduğu ve sabır gerektirdiği hakkındaki yorumlar... (1. Nedeni destekliyor yazar burada hahah.)
3- 50 bölüm gibi uzuun soluklu bir dizi oluşu.

Şimdi bunlar diziyi izlemeden önce beni düşündüren hususlardı ama ben sizin o bildiginiz yorumlardan galeyana gelen tiplerden degilim 😅 ben gördügüme ve bana hissettirdiğine bakarım😎 neyse reklamları bitirip dönelim diziye hehe

Şimdi dizinin her bölümünü anı anına izlemiş biri olarak (yazar burada sarmadan izledim demek istiyor.) Sırasıyla kendi fikrimi beyan edeyim öhom öhom...

1- Bu dizi kesinlikle vakit kaybı değil. Hatta şöyle söyleyeyim; izledigim en iyi 50 bölümlük dizilerden biri oldu. Seve seve izledim. Kesinlikle de tavsiye ederim.

2- Evet, kabul ediyorum dizinin ilk 10 bölümü yaşanan travmalar dolayısıyla fazlasıyla sinir bozucu ki ben spoiler aldıgım halde kanımın beynime sıcradığı anlar oldu. Hatta sinirden kudurdugum bile oldu 😂😂 ama dedigim gibi ilk 10 bolümü asab bozucu sonrası miss gibi... Öyle çok aşırı entrika yok sadece haddini bilmeyen bi yelloz var😌

3- Evet, dizi 50 bölümlük ama inanin nasil gidiyor anlamıyorsunuz. Misal ben bi baktim ki 32. Bolumdeyim😂 ve inanin 50. bolumu ugurlarken icim burkuldu... özleyecegim 🙄

Maddelere ek olarak diziyi radarıma aldıran sebep Ji Jin Her idi fakat dizini starı kesinlikle ama kesinlikle Kim Hyun Joo. Kadın iki farkli kadini canlandırmış ama ikisi de sanırsınız farkli kadınlar. Zaten dizide favori karakterim yine kendisinin canlandirdigi Do Hae Kang karakteriydi... Diziyi radarıma aldıran Ji Jin Hee ise hep radarımdaydı yine de 😂 sinir olup gıcık olduğum bile oldu kendisine ama o Jin Hee o yüzden pek takılmadım😂 


Böyle entrikası az aşk dizisi istiyorsanız boşverin kimin ne dediğine ve bu diziyi izleyin😌

Görüşmek üzere👋


31 Ağustos 2018 Cuma

The Wailing / Goksung / 곡성


Bu defa en temizinden korku filmi izledim ki hem de 155 dakika baştan söyleyeyim.
Şimdi 155 dakikayı görünce gözünüz korkmasın çünkü film öyle akıcı ilerliyor ki anlamıyorsunuz bile.
Bu arada baştan belirtmek istedigim bir husus daha var ki (Benim gibi ailesi ile film keyfi yapanlara özellikle bu bilgi.) Filmde +18 bir sahne mevcut. O sahneyi atlattrsaniz daha rahatsiz edecek bir sahne yok.)
Neyse filmin konusuna geceyim...
Bir koyde tuhaf cinayetler, tuhaf olaylar olmaktadir. Köy halkı ise olanlardan ormanda tek başına yaşayan yaşlı Japon adamı sorumlu tutmaktadır. Japon adam tuhafliklari ise köylünün bu şüphesini arttırmaktadir.


Spoilera girmeden konusunu anlatmaya calistim cünkü filmde hayli ters köse mevcut. 
Zaten kim kimdi derken ters köşelerle bi afallıyosunuz üstüne ozellikle son yarım saatte insanı gerçekten korkutan sahneler mevcut haliyle film nasil bitti anlamiyorsunuz.


Ben şahsen filmi hayli beğendim. Hatta çok çok beğendim. Filmdeki Sahane doğa manzaralarina da ayrıca hayran kaldım belirteyim.


Bu arada filmin sonu biraz kafa karistirici bu yüzden pür dikkat izlemek gerekiyor. Diyelim ki izlediniz bu filmi ve kafaniz karisti o zaman ekşi sözlükte yazılmış şu entrye Tık tik yapın. Bu iyiligimi de unutmayin😂 
Yani diyorum ki izleyin bu filmi :)

Görüşmek üzere👋



22 Ağustos 2018 Çarşamba

Golden Slumber / Goldeun Seulreombeo / 골든 슬럼버


Bir Japon uyarlaması olduğunu bildiğim halde bu filmi hayli merak etmistim. Sonuçta başrolde kendisini izlemekten büyüüük zevk aldığım Kang Dong Won vardı. İşte bugün de bu merakımı giderip izlemeye karar verdim. Sonuç olarak da beğendım tabi ki fakat, filmde aksiyonun aşırı oluşundan mı yoksa bizim muzip Kang Dong Won'u hayli iyi niyetli karaktere bürünmesine adapte olamayışımdan mi bilmiyorum ama sanki bir şeyler eksik gibiydi... Eksikliği hissetmezseniz film gayet de izlenir. Ufak mantik hatalarini saymiyorum çünkü saysam neredeyse mantikli dizi/film kalmaz.)
Gelelim filmin konusuna; Filmde zamanında yaptığı iyiliklerle TVlere konu olmuş kahramanımızın kendini bir anda büyük bir karmaşanın içinde hem de başrolünde bulur.
Klasik bir aksiyon filmi denilebilir. Başta da belirttigim gibi öyle10/10luk bir film degil ama izlenir bir film. Belki de sorun bendedir filmde degildir😂 yani tavsiye ederim♡

Görüşmek üzere👋

19 Ağustos 2018 Pazar

Ode to My Father / Gukjeshijang / Gukje Market / 국제시장


Tatil nedeni ile ara verdiğim kdrama serüvenime büyük bir zevkle dönmüş bulunuyorum. Hem de mikemmel bir film ile. Bu arada tatilde kendimi bu zevkimden mahrum bırakmıs değilim. Elli bölümlük dizi ile ara ara doz aldım ki krizlere girmeyeyim hahaha dizi bitsin burada paylasacağım. Merak etmeyin😛
Neyse...
Filme dönelim çünkü bu film cidden çok etkiledi beni. Bunun için de hemen konusunu özet geçmek istiyorum.
Deok Soo büyük Kore savaşından ailesi ile kaçarken istemeden küçük kız kardeşini kaybeder. Babaları da kızını bulmak için geri döner ama gitmeden önce ailesini oğlu Deok Soo'ya emanet eder. Hikaye de aslında burada başlar. Deok Soo babasına verdiği sözü tutmak için çok çabalar. Başına gelmedik kalmaz neredeyse... Spoiler vermek istemiyorum ondan cok ayrıntıya girmedim.



Konusu itibariyle geçmiş gelecek temalı bir dram. Ağlamam diyen beni bile sonunda şakır şakır ağlatan bir dram. Dram gibi dram yani...
Filmin kadrosu da hayli başarılı Hwang Jung-Min ve Oh Dal-Su basrolde.(İkisinden de pek hazetmem gerçi.)
Bu arada bu filmde de yine savaş ve dolayısıyla fakirlik işlenmis. Savaşı ve fakirliği iliklerinize kadar hissettiriyor hemde... Cok etkiledi bu film beni. Bu yüzden şiddetle tavsiye ediyorum size izleyin hem gülün hem ağlayın...

Görüşmek üzere👋

21 Temmuz 2018 Cumartesi

Doomsday Book / Inlyumyeolmangbogoseo / 인류멸망보고서


Bu ara eskilere sardım ama bu kez tivibu'da denk gelip izleme olanağım oldu. Yoksa haberim bile yoktu bu filmden:)
Film, fantastik temali hayli ilginc...
Filmin tek bir konusu yok çünkü üç farklı hikayeden olusuyor. 
Ilk hikaye bir zombi hikayesi. Bir virüs insanlığa bulaşır ve insanlar zombiye dönüşür.

Ikinci hikâye de insanlaşmıs bir robotun, insanlar tarafından nasil algılandigi ile ilgili. Bol felsefik bir hikaye...

Ücüncü hikaye ise dünyaya kocaman bir bilardo topunun carpması öncesi yaşanan kargaşayı anlatiyor. Bu arada bilardo topu ne alaka derseniz izleyin derim:))

Film fantastik acıdan cok ilgi çekici. Her bir hikayenin oyunculari da hayli başarilı oyuncular. Misal robot hikayesinin başrolü Kim Kang Woo... Gerci hayli genç burada kendisi:)) Film 2012 yapımı olacak o kadar artık heheh
Filmin rahatsız oldugum tek yonü verdigi dinsel mesajlar. Özellikle robot hikâyesinde cok rahatsız oldum. Tovbe ceke çeke izledim 😂😂 
Bunun dısında bu tip mini hikayeler izlemeyi seviyorsanız, hele bir de fantastik tür seviyorsaniz kesinlikle izleyin derim^^

Görüşmek üzere🖐

15 Temmuz 2018 Pazar

Big Bang / I'll Shoot / Ssonda / 쏜다


Fırsat bulunca eski filmleri kariştirmayi seviyorum. Hani derler ya ne varsa geçmiste var diye aynen öyle:)
Bu film de komedi/aksiyon tarzında güzel bir film. Ha süper bir film mi süper diyemem çünkü ben komediyi fazla sevmiyorum🙈 gerci bu film de komedi degil ama nedense tam puan veremedim heheh
Filmin konusu şoyle;
Bir adam düsünün okullarini hep başariyla bitirmiş, her konuda kurallara uyan gercek bir örnek vatandaş. Derken bir gun bu kuralciligi yuzunden esi terk eder. Derken işinden de olur. Bir anda hayatı altüst olmuştur. Üstüne karakola da düşünce bir anda bambaska birine dönüşür ^^
Filmin basrolunu ilk defa izledim. Gayet de basariliydi.
Özellikle filmin flashback sahneleri cok hostu😂 
Denk gelirseniz izleyin derim^^

Görüşmek üzere 🖐

26 Years / 26 Nyeon / 26년


Yine bir dönem filmi... Mevzu da Kore'nin tarihinde derin bir yara olan Gwangju isyanı...
Bu isyanı Taxi Driver filminde daha ayrintili izlemistim fakat bu filmde ise bambaşka bir acıdan izlemis oldum. O da şöyle ki, Taxi Driver'da da dönemi tüm acımasızlığıyla mukemmel bir sekilde yansıtmışlardı fakat bu filmde dönemi kısa bir animasyon ile aktarmişlar ki animasyon olmasina rağmen tüylerim diken diken oldu. Hatta bir süre "Ben ne izliyorum? Bunu kendime neden yapıyorum?" dedim yalan yok heheh ama son 40-50 dakikası çok sürükleyiciydi. Yani anlayacağınız bol vahset bol aksiyonlu bir film.
Bu arada filmin konusunu yazmayi unutuyordum hahah
Konusu şöyle: Meşhur Gwangju katliamı yaşanmıştir. Kimin babası ölmüş, kiminin kardesi, kiminin de ailesi öldürülmüştür. Böylesi travmatik bir olayı yasamis dönemin çocukları ise büyümüstur ve katliamin sorumlusu olan alcaktan intikam almak icin bir araya gelirler.
Mevzu kasvetli olsa da şans verilir bence. Misal ben sans verdigime pisman olmadim yani^^ 

Görüşmek üzere🖐

12 Temmuz 2018 Perşembe

Marathon / 말아톤


Daha önce bahsetmiş miydim bilmiyorum ama konusu spor olan film ya da diziler beni hiç çekmiyor. Bundan sebep de bu filmi görmezden geldim hep😒
Anlayacağınız üzere yine "Niye izlememişim ki sanki?" dediğim filmlerden oldu.
Filmin konusuna gelirsek; otistik oğlu ile yaşam denen bu ormanda hayatta kalma mücadelesi veren bir annenin drami denilebilir. Hayli şiirsel oldu ama olsun guzel oldu.)
Bu arada benim izlemek istememe nedenlerimden biri de Cho Seung Woo'yu hayalimde otistik bir karaktere oturtamamaktı. Fakat, adam öyle bir oynamis ki muh-te-şem! Diger karakterler de hayli başarılıydı. 
Filmin diger hosuma giden unsuru da 2005 yapimi olması. Cogu oyuncunun genclik hallerini izlemek de ayri zevk veriyor doğrusu.
Neyse...
Diyeceklerim bu kadar...😆

Görüşmek üzere🖐

10 Temmuz 2018 Salı

The Chase / Bandeusi Jabneunda / 반드시 잡는다


Bu filmi izleyeli günler oluyor fakat şuracığa not düşmek henüz aklima geldi. Unutkanlık seviyemi tahmin edin artık:)
Beni takip edenler az cok bilecektir benim aksiyon filmlerini ne denli sevdiģimi. İste bu film de öyle aksiyon bir yapım. Üstelik aralara korku ögeleri de sıkıştırılmış ki korktugunuz bir anın saniyeler sonrası kıh kıh gülebiliyorsunuz. Yani anlayacaginiz tipik bir kara komedi sayılabilir:)
Filmin mevzusu da yine bilindik seri katil olayi ile başlar ama alışıldık olmayan kısmı var ki o da bu defa kahramanlar gencecik delikanlılar degil de ihtiyar delikanlılar😂 
Yaşlı ,huysuz bir ev sahibi olan Sim Duk Soo huysuzluklarıyla insanların canindan bezdirirken bir anda kendini cinayet zincirinin ortasında bulur. Kiracısı olan genç kız kaçırılmıştır. Bizim huysuz da kızı bulmanin derdine düser tabi bu olayda kendine ortak bulmasi da uzun sürmez:😀

Açıkca söyleyeyim ki bu filmi izlemeden önce sıkılırım demistim ama hic de öyle olmadi. Spoiler vermek istemiyorum o yüzden bu sevimli aksiyon filmini izleyin derim. Benden size tavsiye🙄

Görüşmek üzere🖐

7 Temmuz 2018 Cumartesi

Steel Rain / Gangchulbi / 강철비


Yine bir Kuzey Kore / Güney Kore arasında geçen bir film ile karşınızdayım. Malum politik en büyük sorunları burleşip birleşmemek olduğundan, filmlerinde de fazlasıyla bunu konu ediyorlar. Tabi çoğunluk verilen mesaj "Biz kardeşiz. Neden kavga ediyoruz ki?" oluyor. Bu arada bu mesajı verirken de kimi zaman çaktırmadan kimi zaman da "Fitneci Amerika!" mesajı da verilmiyor değil.
Bu film de Kuzey Kore'nin nükleer çalışmalarıyla, basta Güney Kore olmak üzere komşulariyla olan yok fuze atarım / atmam çekişmelerini konu ediyor. Konu benzer filmlerden aşina oldugumuz Kuzey Kore'li bir ajanin Güneyliler ile olan yakınlaşmasını konu ediyor ama şöyle ; Kuzey'de darbe olur ve Kuzey Kore lideri ağır yaralanır. Kuzeyli ajan Eom Chul Woo, liderini güneye kaçırarak hem liderinin hayatını kurtarmak ister hem de böylece darbenin başarısız olmasını sağlamak ister ama tabi olaylar değisir.

Filmin konusu fena degil ama aksiyon sahneleri kesinlikle ama kesinlikle muhteşem! Aksiyon sahnelerinin haricinde görsel efektler de gayet başarılı. Sırf bunlar icin bile izlenmeli derim. Ve kesinlikle tavsiye ederim. ^^
  1. Bu arada nette çevirisi var mı bilmiyorum ama Netflix'de mevcut.


Görüşmek üzere🖐

1 Temmuz 2018 Pazar

Listen To Love / My Wife's Having an Affair this Week / 이번 주, 아내가 바람을 핍니다


Kalabalık tempomun arasına sıkıştırdığım dizilerden biri oldu Listen to Love.
Konusu kadın - erkek arasındaki ilişkileri anlatıyor. Bunu da aslında ilginç ama My Mister'dan aşina olduğumuz "ihanet" mevzusu üzerinden işlemişler. My Mister'dan aşinayız dedim ama My Mister bu diziden ilham alınarak yapılmış bence çünkü mevzu çok benzer birebir olmasa da...
Adam tesadüfen karısının telefonuna gelen bir mesajı görünce eşinin kendini aldattığını öğrenir. 
Bunalıma girer ve bu durumunu kimseye söyleyemez derken kendinde olmadığı bir anda derdini bir rumuzla yatırım formuna yazar. Sadece kendi derdiyken bir anda sosyal medyanın konusu olur.
Bu arada belirteyim ki bu ilişkiler konusu benim pek ilgimi çekmez ama bu diziyi ciddi anlamda severek izledim. Tamam eşi sinir bozucuydu kabul ediyorum ama yan karakterler çok eğlenceliydi. Yani bu tarz dizileri seviyorsanız mutlaka izleyin derim.

Görüşmek üzere🖐

9 Haziran 2018 Cumartesi

Psychokinesis / Yeomryuk / 염력


Bu defa fantastik/komedi türünde bir film ile karşinizdayım. Komedi dediysem öyle cıvık cıvık degil tam dozunda. Filmin fantastik kısmı da görsel açıdan çok çook başarılı. Öyle ki görsel efektler Hollywood'u aratmıyor. Hatta şöyle söyleyeyim filmin baş karakterini bir ara Hulk gibi görmeye başladım😂 o derece kaliteli efektleri var.
Konusuna gelince; uzun yıllar kızı ile görüşmeyen Shin Suk, birden doğaustu güclere kavusur. Yıllar sonra kızından aldığı bir telefonla eski eşinin öldüğünü öğrenir. Kızını yalnız bırakmamak için de kızının yanına gelir fakat kızının başı beladadir.
Komedi çok sevmediğim halde filmi bir çırpıda izledim. Bu arada film altyazili nette var mi bilmiyorum ama ben Netflixten izledim. Bu filme denk gelirseniz mutlaka izleyin. Pişman olmayacaksınız^^

Görüşmek üzere👋

8 Haziran 2018 Cuma

Voice / Boiseu / 보이스


Geçen sene vakitsizlikten izleyememiştim bu diziyi. Bu ara firsat bulmuşken aradan çıkarayım dedim. 
Ilk başta söylemeliyim ki polisiye hastası benim gibi biri için vasattı ve umduģumun çok altındaydı. 
Neden derseniz, akla mantığa uymayacak olaylar.. birbirinden kopuk sahneler...
Misal geceyken bir anda gündüz olabiliyor.
Mantiksizliklar silsilesi...
Gerçi dizinin konusu da fantastik. Yani mantığı dolaba kaldırıp da izlenmesi gereken bir dizi...
Konusu da söyle; normak insanların duyamayacağı sesleri bile rahatlikla duyabilen bir polis memuru babasıni bir seri katile kurban verir. Ayni seri katil diger bir dedektifin de eşini öldürmüştür. Bu ikili de birlik olup katilin peşine düşerler. 
Şimdi diziyi başta gömmüş olabilirim ama mantik çerçevesinde bakmadan izlerseniz fena bir dizi degil. Ben tamamladıysam o kadar da kötü degildir😂
Tavsiye eder miyim? Tabiki de ederim ama dedigim gibi mantiginizi rafa kaldirarak izleyin.
Diyeceklerim bu kadardı.
Görüşmek üzere👋

29 Mayıs 2018 Salı

A Hard Day / Take It to the End / 끝까지 간다



Bu filmi de uzun zamandır bekletiyordum ve yine beklettiğime pişman olduğum bir film oldu. Çünkü aksiyon seven ben için muazzam bir filmdi. Çoğunlukla aksiyonlu yer yer ürkütücü bir filmdi. Başrollerin de filme cuk oturması da filmin artisiydi.
Özellikle Cho Jin Woong'un "Kötü" karakterinin fazlasıyla icini doldurması da filmde heyecanı katlıyor.
Bu arada Cho Jin Woong hastası olduğumu söylemiş miydim? Adam her rolün altından kalmasını biliyor.


Şuraya ❤❤❤'ler bırakayım hahaha 

Filmin konusuna gelince; Annesinin cenazesinin olduğu bir gün yanlışlıkla birine çarparak öldüren dedektif  Ko Gun Soo, olayin üstünü örtmek için akla gelmeyecek bir yol bulur. Tabi işler bununla kalmaz.

Nette nasıl özetlemisler konuyu bilmiyorum ama ben spoiler vermeden özetlemek istedim.



Eğer aksiyon seviyorsaniz bu filmi mutlaka ama mutlaka izlemenizi tavsiye ederim. Öyle bayıldım öyle sevdim yine ❤❤❤'ler heheh




Elimde olsa filmi yükleyecegim şuracıga hahaha 
İzleyin. Tavsiye gibi tavsiye🖒 

Görüşmek üzere👋







28 Mayıs 2018 Pazartesi

The Last Princess / Princess Deokhye / 덕혜옹주


Japon istilası zamanında geçen bir dönem filmi daha. Dönemin ne kadar acılarla geçtiği malum. Bu acıları yansıtan filmleri izlemeyi seviyorum. Bu filmi de bu sebepden izledim.
Filmin konusu; Eğitim bahanesiyle Japonya'ya götürülen Kore'nin son prensesisin yaşadığı tutsak yıllaŕı ve Kore'nin bağımsızlık mücadelesi konu ediliyor.
Film bu tarz sevmeyenler için sıkıcı gelebilir ama seviyorsaniz kesinlikle sıkılmazsınız.


Filmin oyuncu kadrosu da başarılı. Bu arada kadroya bakmadan filmlere daldığım için Kim Jae Wook'u görmek şaşırttı beni. O mikkemmel Japoncasıyla Japonu oynuyodu tabiki haha 

Uzun lafın kısası izleyin efem!:)

Görüşmek üzere👋

27 Mayıs 2018 Pazar

Bank Attack / Maeulgeumgo Yeonsoeseubgyeoksageon / 마을금고 연쇄습격사건


Bu ara dizileri arka plana atıp film keyfimi öne aldığımdan rastgele seçip, izleyip, iliştiriyorum şuracığa.
Bu kez savaş konulu ya da full aksiyon tercih etmedim. Bu defa ki tercihim biraz komedi olsun beni fazla yormasın diyerekten Banka Saldırısı'ni tercih ettim.

Filmi beğendin mi? Diye soracak olursanız; Evet, begendim fakat! Bir Going by Book değil. Beni onun kadar etkilemedi ama Bank Attack da güzel. Oturup cerez niyetine izlemelik:)


Konusuna gelince; Kücük kızı hasta olan Bae Ki Ro, kızının ameliyati için tefecilerden borç alır fakat bu parayı da çaldırır. Iyice bunalima giren adam son çare olarak banka soygunu yapmayi düşünür fakat ne şanssızdir ki tam soygunu gerćekleştirirken başka soyguncular tarafından banka basılır.



Bu arada bir husus hakkında uyarmak isterim ki eğer Kore piyasasının anlam veremediğim iğrenç WC muhabbetlerini mideniz kaldırmıyorsa kesinlikle izlemeyin. Birini tuvalette hacetini giderirken izlemenin nesinden zevk alıyorlar anlamış degilim😒

Diyeceklerim bu kadar.

Görüşmek üzere👋